Gupta İmparatorluğu Hindistan Sanatı ve Kültürünün Altın Çağı

Gupta’nın Altın Çağı, Hindistan tarihinde sanat, mimari ve kültürün geliştiği bir dönemdi. Bu çağın genel hatlarıyla MS 4. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar sürdüğü kabul edilir ve bu zamanda Şimal Hindistan’ın büyük bir kısmına hükmeden Gupta hanedanından adını alır. Gupta’nın Altın Çağı, çoğu zaman büyük kültürel ve sanat içerikli başarıların yaşandığı bir devre olarak görülür ve Hindistan tarihinin en mühim dönemlerinden biri olarak kabul edilir. Bu zamanda Gupta heykeli, Gupta resmi ve Gupta mimarisi şeklinde birçok yeni sanat içerikli stilin ortaya çıkmış olduğu görülmektedir. Realist ve natüralist tarzıyla öne çıkan Gupta heykeli, çoğunlukla dini figürleri ve sahneleri tasvir etmek için kullanılır. Gupta resmi gerçekçilik ve natüralizmle karakterize edilir ve çoğunlukla dini temaları ve hikayeleri tasvir etmek için kullanılır. Gupta mimarisi, karmaşa geometrik tasarımların kullanması ve simetriye verdiği önemle öne menfaat. Gupta’nın Altın Çağı bununla birlikte bilim ve teknolojiye icra ettiği katkılarla da dikkat çekmektedir. Bu zamanda, ondalık sistemin icadı ve yeni […]

Gupta İmparatorluğu Hindistan Sanatı ve Kültürünün Altın Çağı

Gupta'nın Altın Çağı: Antik Çağlarda Hint Sanatsal Parlaklığı

Gupta’nın Altın Çağı, Hindistan tarihinde sanat, mimari ve kültürün geliştiği bir dönemdi.

Bu çağın genel hatlarıyla MS 4. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar sürdüğü kabul edilir ve bu zamanda Şimal Hindistan’ın büyük bir kısmına hükmeden Gupta hanedanından adını alır.

Gupta’nın Altın Çağı, çoğu zaman büyük kültürel ve sanat içerikli başarıların yaşandığı bir devre olarak görülür ve Hindistan tarihinin en mühim dönemlerinden biri olarak kabul edilir.

Bu zamanda Gupta heykeli, Gupta resmi ve Gupta mimarisi şeklinde birçok yeni sanat içerikli stilin ortaya çıkmış olduğu görülmektedir.

Realist ve natüralist tarzıyla öne çıkan Gupta heykeli, çoğunlukla dini figürleri ve sahneleri tasvir etmek için kullanılır.

Gupta resmi gerçekçilik ve natüralizmle karakterize edilir ve çoğunlukla dini temaları ve hikayeleri tasvir etmek için kullanılır.

Gupta mimarisi, karmaşa geometrik tasarımların kullanması ve simetriye verdiği önemle öne menfaat.

Gupta’nın Altın Çağı bununla birlikte bilim ve teknolojiye icra ettiği katkılarla da dikkat çekmektedir.

Bu zamanda, ondalık sistemin icadı ve yeni astronomik aletlerin geliştirilmesi de dahil olmak suretiyle bir takım yeni ilmi ve teknolojik yeniliğin ortaya çıkmış olduğu görülmektedir.

Gupta’nın Altın Çağı, büyük kültürel ve sanat içerikli başarıların yaşandığı bir devre olup, Hindistan tarihinin en mühim dönemlerinden biri olarak kabul edilir.

Bu zamanda Gupta heykeli, Gupta resmi ve Gupta mimarisi şeklinde birçok yeni sanat içerikli stilin ortaya çıkmış olduğu görülmektedir.

Realist ve natüralist tarzıyla öne çıkan Gupta heykeli, çoğunlukla dini figürleri ve sahneleri tasvir etmek için kullanılır.

Gupta resmi gerçekçilik ve natüralizmle karakterize edilir ve çoğunlukla dini temaları ve hikayeleri tasvir etmek için kullanılır.

Gupta mimarisi, karmaşa geometrik tasarımların kullanması ve simetriye verdiği önemle öne menfaat.

Gupta’nın Altın Çağı bununla birlikte bilim ve teknolojiye icra ettiği katkılarla da dikkat çekmektedir.

Bu zamanda, ondalık sistemin icadı ve yeni astronomik aletlerin geliştirilmesi de dahil olmak suretiyle bir takım yeni ilmi ve teknolojik yeniliğin ortaya çıkmış olduğu görülmektedir.

Antet Özellikler
Gupta İmparatorluğu
  • MS 320 senesinde kuruldu
  • Chandragupta II döneminde zirveye ulaştı
  • MS 6. yüzyılda yıkıldı
Hint sanatı
  • Gupta İmparatorluğu döneminde gelişti
  • Fotoğraf, heykel ve mimariyi ihtiva eder
  • Gerçekçiliği ve teknik becerisiyle öne çıkıyor
Hint zamanı
  • 5.000 yılı aşkın bir periyodu kapsıyor
  • İndus Vadisi Medeniyeti, Maurya İmparatorluğu ve Babür İmparatorluğu’nu ihtiva eder
  • Çeşitliliği ve karmaşıklığı ile karakterize edilir
Antik Hindistan
  • MÖ 1. binyıldan MS 5. yüzyıla kadar olan periyodu anlatım eder
  • Hinduizm ve Budizm’in yükselişiyle karakterize edilir
  • Büyük kültürel ve entelektüel başarıların yaşandığı bir zamandır
Klasik Hindistan
  • MS 6. yüzyıldan MS 12. yüzyıla kadar olan periyodu anlatım eder
  • Chola İmparatorluğu ve Delhi Sultanlığı’nın yükselişiyle karakterize edilir
  • Büyük siyasal ve ekonomik değişiklik dönemidir
İlgili Konular  Pop Art Benzetmeleri Canlı Görseller İnsanlık Durumunun Hikayelerini Anlatıyor

II. Guptaların Altın Çağı

Guptaların Altın Çağı, Hindistan tarihinde ülkenin tarihli en müreffeh ve kültürel açıdan en canlı dönemlerden biri olarak önde gelen bir dönemdi. MS 4. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar şimal Hindistan’ın büyük bir bölümünü yöneten Gupta İmparatorluğu, büyük ekonomik gelişme, teknolojik yenilik ve sanat içerikli başarıların yaşandığı bir dönemdi.

Guptalar, başkentleri Pataliputra’dan (günümüzde Patna) yargı devam eden bir Hindu hanedanıydı. Hindistan’daki bir takım mühim politik, ekonomik ve kültürel gelişmeden sorumluydular. Guptalar kuvvetli bir merkezi hükümet kurdular ve ticareti ve alışverişi teşvik ettiler. Ek olarak sanatları ve bilimleri teşvik ettiler ve hükümdarlıkları esnasında Hint edebiyatı, müziği ve heykelciliği gelişti.

Guptaların Altın Çağı çoğunlukla imparator Chandragupta II’nin (MS 375-415) saltanatı ile ilişkilendirilir. Chandragupta II, Gupta İmparatorluğunu en geniş sınırlarına kadar genişleten kuvvetli ve tutkulu bir hükümdardı. Ek olarak sanat ve bilimlerin de koruyucusuydu ve sarayı birçok kabiliyetli ozan, şarkıcı ve heykeltıraşa ev sahipliği yapıyordu.

Guptaların Altın Çağı, imparatorluğun Hunlar tarafınca işgal edilmiş olduğu MS 6. yüzyılda bitti. Hunlar, Moğollar tarafınca batıya sürülen Orta Asya’dan göçebe bir halktı. Hindistan’daki birçok şehri ve kasabayı yağmalayan yırtıcı ve yıkıcı bir halktı. Gupta İmparatorluğu, Hunların işgalinden hiç tam olarak kurtulamadı ve sonucunda MS 7. yüzyılda çöktü.

Guptaların Altın Çağı, Hindistan’da büyük kültürel ve entelektüel başarıların yaşandığı bir dönemdi. Hint sanatının, edebiyatının ve biliminin geliştiği bir dönemdi. Guptalar, Hint kültüründe kalıcı bir miras bıraktılar ve Hint medeniyetine katkıları bugün de incelenmeye ve takdir edilmeye devam ediyor.

Gupta'nın Altın Çağı: Antik Çağlarda Hint Sanatsal Parlaklığı

III. Siyasal Tarih

Gupta İmparatorluğu, MS 4. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar Hindistan’da büyük bir güçtü. MS 320’de Chandragupta I tarafınca kuruldu ve Samudragupta (MS 335-3) döneminde zirveye ulaştı. İmparatorluk, günümüz Bihar eyaletindeki Magadha’da bulunuyordu sadece şimal Hindistan’ın çoğunu ve orta ve batı Hindistan’ın birtakım kısımlarını içeren geniş bir bölgeyi denetim ediyordu. Guptalar sanat, mimari ve edebiyatın koruyucularıydı ve saltanatları Hindistan tarihinde altın yüzyıl olarak kabul edilir.

IV. Toplumsal ve Ekonomik Tarih

Gupta İmparatorluğu Hindistan’da büyük bir huzur ve ekonomik gelişme dönemiydi. İmparatorluk, ticareti ve alışverişi teşvik eden bir takım kuvvetli ve kabiliyetli imparator tarafınca yönetiliyordu. Guptalar ek olarak inşaatta demir ve çelik kullanması şeklinde yeni teknolojilerin geliştirilmesini teşvik etti. Netice olarak, Gupta İmparatorluğu büyük bir ekonomik gelişme ve huzur dönemiydi.

Gupta İmparatorluğu da bir takım toplumsal değişiklik görmüş oldu. Kast sistemi bu zamanda daha katı hale geldi ve Brahminler yahut rahipler toplumdaki en kuvvetli öbek halini aldı. Guptalar ek olarak eğitimin gelişimini teşvik etti ve birçok yeni okul ve üniversite inşa edildi. Netice olarak, Gupta İmparatorluğu büyük entelektüel ve kültürel açınma zamanıydı.

Gupta İmparatorluğu Hindistan tarihinde altın çağdı. Büyük huzur, ekonomik gelişme ve toplumsal ve kültürel gelişimin yaşandığı bir dönemdi. Guptalar Hindistan’da kalıcı bir miras bıraktılar ve Hindistan toplumuna icra ettikleri katkılar bugün bile hala açıkça görülüyor.

İlgili Konular  Neoklasik Mimarlık Yapılı Çevreler Üzerinde Zamansız Bir Etki

Gupta'nın Altın Çağı: Antik Çağlarda Hint Sanatsal Parlaklığı

V. Kültürel Tarih

Guptaların Altın Çağı, Hindistan’da büyük kültürel başarıların yaşandığı bir dönemdi. Sanat, mimari ve edebiyat bu zamanda gelişti ve bu zamanda üretilen eserlerin bir çok hala Hint sanatının ve kültürünün şaheserleri olarak kabul ediliyor.

Guptaların Altın Çağı’nın sanat alanındaki en mühim başarılarından bazıları, figürlerin realist ve naturel tasvirleriyle karakterize edilen Gupta heykel stilinin geliştirilmesidir. Gupta heykeltıraşları ek olarak Hindu tanrısı Vishnu’nun en meşhur resimlerinden kimilerini, mesela Deogarh’daki kocaman Vishnu resmini ürettiler.

Mimarlık alanında, Guptaların Altın Çağı birçok olağanüstü mabet ve sarayın inşasına şahit oldu. Bunlardan en ünlüsü, Hindistan’daki Budist mimarisinin en mühim hayatta kalan örneklerinden kabul edilen Sanchi’deki tapınaktır.

Guptaların Altın Çağı bununla birlikte büyük yazınsal başarıların yaşandığı bir dönemdi. Bu zamanda üretilen en meşhur yazınsal eserler içinde Hint edebiyatının en mühim destansı şiirlerinden ikisi olan Mahabharata ve Ramayana yer alır.

Guptaların Altın Çağı, Hindistan’da büyük kültürel başarıların yaşandığı bir dönemdi ve mirası, günümüzde de Hint sanatını, mimarisini ve edebiyatını etkilemeye devam ediyor.

Gupta'nın Altın Çağı: Antik Çağlarda Hint Sanatsal Parlaklığı

VI. Din ve Felsefe

Gupta İmparatorluğu Hindistan’da büyük dini ve felsefi faaliyetlerin olduğu bir dönemdi. O çağın iki ana dini Hinduizm ve Budizm’di ve ikisi de bu zamanda gelişti.

Hinduizm, Gupta İmparatorluğu’ndaki baskın dindi ve bu zamanda bir takım mühim büyüme yaşadı. Bunlardan en önemlisi, muayyen bir tanrıya şahsi bağlılığı vurgulayan bhakti hareketinin yükselişiydi. Bhakti adanmışlığı Gupta döneminde giderek daha popüler hale geldi ve Hindu düşüncesi ve uygulamasının gelişimi üstünde büyük bir tesiri oldu.

Budizm, Gupta İmparatorluğu döneminde de gelişti. Bu çağın en mühim Budist gelişimi Mahayana Budizm mektebinin yükselişiydi. Mahayana Budizmi şefkatin ve bodhisattva idealinin önemini altını çizdi ve Gupta döneminde Hindistan’da baskın Budizm biçimi halini aldı.

Hinduizm ve Budizm’e ayrıca, Gupta döneminde bir takım başka dini ve felsefi töre de aktifti. Bunlara Jainizm, Sihizm ve muhtelif Hint felsefesi okulları dahildi. Gupta periyodu Hindistan’da büyük dini ve felsefi çeşitliliğin olduğu bir dönemdi ve Hindistan tarihli en mühim dini ve felsefi geleneklerden bazılarının gelişimine şahit oldu.

VII. Bilim ve Teknoloji

Gupta döneminde bilim ve teknolojide bir takım ilerleme görüldü. Bunlar içinde yeni matematiksel tekniklerin geliştirilmesi, yeni astronomik aletlerin icadı ve tarımsal uygulamaların iyileştirilmesi yer aldı.

Gupta döneminde matematikteki en mühim başarılardan bazıları ondalık sistemin geliştirilmesi ve sıfır teriminin tanıtılmasıydı. Ondalık sistem bugün hala dünyanın bir çok yerinde kullanılıyor ve sıfır terimi daha karmaşa matematiksel hesaplamalara imkan elde eden büyük bir atılımdı.

Astronomide, Gupta döneminde usturlap ve armillary küre şeklinde yeni aletler geliştirildi. Bu aletler astronomların yıldızların ve gezegenlerin daha doğru gözlemlerini yapmalarına ve güneş sisteminin daha doğru modellerini geliştirmelerine imkan sağlamış oldu.

İlgili Konular  Süslü Hitabetler Barok Dini Sanatın Güzelliği ve İşlevi

Gupta döneminde ek olarak tarımsal uygulamalarda bir takım iyileştirme görüldü. Bunlar içinde yeni sulama sistemlerinin geliştirilmesi, yeni mamüllerin tanıtılması ve çiftçilik tekniklerinin iyileştirilmesi yer aldı. Bu iyileştirmeler daha üretken bir ziraat sektörüne yol açtı ve bu da daha büyük bir nüfusu ve daha müreffeh bir ekonomiyi destekledi.

Guptaların düşüşü

Gupta İmparatorluğu, bir takım unsur sebebiyle MS 5. yüzyılın sonlarında gerilemeye başladı. Bunlar içinde şunlar yer alıyordu:

  • İç siyasal istikrarsızlık
  • Yabancı istilalar
  • Ekonomik problemler

İç siyasal istikrarsızlık Gupta İmparatorluğu’nun çöküşünde mühim bir etkendi. İmparatorluk, imparatorluğun fethettiği geniş topraklar üstünde kontrolü sürdüremeyen bir takım sıska ve nötr kral tarafınca yönetiliyordu. Bu, imparatorluğu daha da zayıflatan bir takım isyana ve ayaklanmaya yol açtı.

Yabancı istilaları Gupta İmparatorluğu’nun çöküşünde bir öteki mühim etkendi. MS 5. yüzyılın sonlarında imparatorluk Hunlar, Beyaz Hunlar ve Araplar şeklinde bir takım yabancı güç tarafınca salgın edildi. Bu istilalar yaygın bir yıkıma ve bozulmaya niçin oldu ve imparatorluğu daha da zayıflattı.

Ekonomik problemler da Gupta İmparatorluğu’nun çöküşünde mühim bir etkendi. İmparatorluk bir ziraat sistemine dayanıyordu ve tarımın çöküşü bir takım ekonomik soruna yol açtı. Bunlar içinde ticarette düşüş, mal üretiminde düşüş ve fiyatlarda artış vardı.

Gupta İmparatorluğu’nun çöküşü kademeli bir süreçti ve imparatorluğun nihayet çökmesi birkaç on sene sürdü. MS 6. yüzyılın başlarında imparatorluk varlığını kaybetti ve Hindistan bir takım minik krallığa bölündü.

Gupta İmparatorluğu’nun çöküşü Hindistan üstünde derin bir tesir yarattı. İmparatorluk, sanat, kültür ve öğrenimin mühim bir merkeziydi ve çöküşü bu alanlarda bir düşüşe yol açtı. Ek olarak birkaç çağ devam eden bir siyasal istikrarsızlık ve kaos dönemine de yol açtı.

IX. Guptaların Mirası

Guptalar Hindistan zamanı ve kültüründe kalıcı bir miras bıraktı. Onların yönetimi büyük bir huzur ve kültürel başarı dönemiydi ve tesirleri bugün hala görülebiliyor.

Guptaların en mühim başarılarından bazıları şunlardır:

  • Gelişmiş bir hükümet ve idare sisteminin geliştirilmesi
  • Öğrenme ve sanatın teşviki
  • Tapınaklar, saraylar ve üniversiteler de dahil olmak suretiyle birçok olağanüstü binanın inşası
  • Budizm’in Asya’ya yayılması

Guptalar ek olarak Hint edebiyatı, felsefesi ve biliminin gelişiminde mühim bir rol oynadılar. Saltanatları çoğu zaman Hint tarihinde altın yüzyıl olarak görülür ve mirasları hayattaki insanlara esin vermeye devam ediyor.

S: Gupta’nın Altın Çağı neydi?

A: Gupta’nın Altın Çağı, Hindistan tarihinde sanat, mimari ve kültürün geliştiği bir dönemdi. MS 4. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar sürdü.

S: Guptaların siyasal başarıları nelerdi?

A: Guptalar şimal Hindistan’ın çoğunu birleştirdi ve kuvvetli bir merkezi hükümet kurdu. Ek olarak ticareti ve alışverişi desteklediler ve sanat ve bilimi teşvik ettiler.

S: Guptaların kültürel başarıları nelerdi?

A: Guptalar Hint sanatına, mimarisine, edebiyatına ve felsefesine mühim katkılarda bulundular. Ek olarak birçok mabet ve saray inşa ettiler ve bilim ve matematik çalışmalarını teşvik ettiler.

Koray Bayraktar, meraklı bir zihin ve sürekli öğrenmeye odaklı bir içerik üreticisidir. Eğitimini ve kariyerini teknoloji ve dijital medya alanlarında şekillendirirken, insanlara faydalı bilgiler sunmayı her zaman öncelikli hedef olarak belirlemiştir. "NedirSebebi.com" blogunu, farklı konularda derinlemesine içerikler üreterek okuyucularına değerli bilgiler aktarmak amacıyla kurmuş ve yazarlık kariyerini bu alanda sürdürmektedir.

  • Toplam 158 Yazı
  • Toplam 0 Yorum
Benzer Yazılar

Zamansız Teknikler Gerçekçiliğin Sanat Üzerindeki Etkisi Nasıl Sürmektedir

İçindekilerSanatta GerçekçilikSanatta Değişik Gerçekçilik TürleriSanatta Gerçekçiliğin ÖzellikleriMeşhur Realist SanatçılarGünümüz Sanatında GerçekçilikII. Sanatta Gerçekçilik Nelerdir?III. Sanatta GerçekçilikIV. Sanatta Değişik Gerçekçilik TürleriV. Sanatta Gerçekçiliğin ÖzellikleriVI. Meşhur Realist SanatçılarVII. Günümüz Sanatında GerçekçilikSanatta Gerçekçiliği Çalışmanın YararlarıIX. Gerçekçilik, reel dünyanın doğru bir halde tasvir edilmesine vurgu meydana getiren bir sanat tarzıdır. Realist sanatçılar, hem mevzu aynı zamanda teknik açısından gerçeğe müsait eserler yaratmaya çalışırlar. Gerçekçilik yüzyıllardır var olsa da, son yıllarda popülerliğinde bariz bir canlanma yaşandı. Bunun bir sebebi de sanatçıların çalışmalarını daha geniş bir kitleyle paylaşmasını kolaylaştıran toplumsal medyanın yükselişidir. Bu yazıda, gerçekçiliğin tarihini, realist sanatçılar tarafınca kullanılan değişik teknikleri ve gerçekçiliğin çağdaş sanat üstündeki tesirini inceleyeceğiz. Ek olarak, sanatta gerçekçiliği incelemenin faydalarını da tartışacağız. Sanatta Gerçekçilik Gerçekçiliğin kökleri, sanatçıların etraflarındaki dünyayı daha doğru bir halde tasvir etmeye odaklanmaya başladıkları Rönesans dönemine kadar uzanmaktadır. Sadece gerçekçilik reel anlamda 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. 19. yüzyılda, bir takım sanatçı geleneksel sanat kurallarına meydan okumaya başladı. İdealize […]

Kromatik Yakınsama Çağdaş Sanatta Rengin Gücü

İçindekilerII. Çağdaş Sanatta RenkIII. Çağdaş Sanatta Değişik Renk TürleriIV. Çağdaş Sanatta Rengin GöreviV. Renk Teorisi ve Çağdaş SanatVI. Renk Psikolojisi ve Çağdaş SanatVII. Çağdaş Sanatta Renk ve DuyguÇağdaş Sanatta Renk ve SembolizmIX. Çağdaş Sanatta Renk ve Kültür Çağdaş Sanatta Renk Çağdaş Sanatta Değişik Renk Türleri Çağdaş Sanatta Rengin Görevi Renk Teorisi ve Çağdaş Sanat Renk Psikolojisi ve Çağdaş Sanat Çağdaş Sanatta Renk ve Duygu Çağdaş Sanatta Renk ve Sembolizm Çağdaş Sanatta Renk ve Kültür Sorular ve Cevaplar * sanatta renk* Çağdaş sanat* kromatik yakınsama* renk teorisi* görsel sanatlar “Kromatik Yakınsama: Çağdaş Sanatta Rengin Gücü”nü arayan kişiler muhtemelen renk ve modern sanat arasındaki ilişki ile alakalı daha çok informasyon edinmeye çalışıyordur. Rengin sanatta anlamı iletmek için iyi mi kullanıldığını ya da değişik renklerin değişik ruh halleri ya da duygular yaratabileceğini anlamakla ilgileniyor olabilirler. Ek olarak sanatta rengin zamanı ya da rengin zamanla iyi mi değiştiğini öğrenmekle de ilgileniyor olabilirler. Antet Özellikler […]

Pastel Pastorals Kırsal Manzaralara Rokoko Bir Bakış

İçindekilerPastoral Görünüm TürleriPastoral ManzaralarPastoral Manzaraların ÖnemiPastoral Manzaraların Karşılaşmış olduğu ZorluklarII. Pastoral görünüm nelerdir?Pastoral görünüm türleriIV. pastoral manzaralarV. Pastoral manzaraların önemiVI. Pastoral manzaraların yüz yüze olduğu zorluklarVII. Pastoral manzaraların korunmasıPastoral manzaraların sürdürülebilir yönetimiIX. Pastoral manzaraların yararları Rokoko sanatı, 18. yüzyılda Avrupa’da gelişen bir fotoğraf tarzıdır. Aleni renkler, narin fırça darbeleri ve süslü detaylar kullanımıyla karakterize edilir. Pastoral pasteller, çoğu zaman kırsal sahneleri tasvir eden bir tür rokoko resimdir. Çoğu zaman tabiat ananın pastoral ve duygusal tasvirleriyle karakterize edilirler. Pastoral pasteller rokoko sanatçıları içinde popülerdi bu sebeple kırsalın güzel ve çağrışımlı görüntülerini yaratmalarına imkan sağlıyordu. Ek olarak Aden Bahçesi ya da Doğuş benzer biçimde dini temaları tasvir etmek için de kullanılıyordu. En meşhur pastoral pastel resimlerinden bazıları Jean-Antoine Watteau’nun “Parkta Gezinti Yolu” (1717), François Boucher’in “Venüs’ün Tuvaleti” (1746) ve Thomas Gainsborough’un “Hasat Otomobili” (1767)’dır. Pastoral pasteller günümüzde de popülerliğini sürdürüyor. Çoğu zaman evleri ve ofisleri dekore etmek için kullanılırlar ve müzelerde ve […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele